🔷 KAST SİSTEMİ NEDİR?
Kast sistemi, toplumun kalıtsal sosyal gruplara (kastlara) ayrıldığı, her grubun belirli görevleri ve kuralları olduğu bir sınıf sistemidir. Hinduizm ile yakından bağlantılıdır.
🔷 DÖRT ANA KAST (Varna Sistemi)
Hindu kutsal metinlerinde (özellikle Rigveda'da), toplumu oluşturan dört ana kast tanımlanır:
-
Brahminler (Rahipler ve Bilginler)
-
Görevleri: Dini ayinler, öğretmenlik, bilgelik, tanrıya hizmet
-
Toplumun en üst katmanıdır.
-
Genellikle din adamları, öğretmenlerdir.
-
-
Kşatriyalar (Savaşçılar ve Yöneticiler)
-
Görevleri: Yönetmek, savaşmak, halkı korumak
-
Krallar, askerler, yöneticiler bu sınıftadır.
-
-
Vaişyalar (Tüccarlar ve Zanaatkârlar)
-
Görevleri: Tarım, ticaret, hayvancılık
-
Ekonomiyi yönlendiren kasttır.
-
-
Şudralar (Hizmetkarlar ve İşçiler)
-
Görevleri: Diğer üç kasta hizmet etmek
-
Zanaatkârlar, temizlikçiler gibi işler yaparlar.
-
🔸 "Kast Dışı" Olanlar: Dalitler (Paryalar / Dokunulmazlar)
-
Bu dört varnanın dışında kalanlardır.
-
Tarih boyunca toplumdan dışlanmış, "kirli" işler (tuvalet temizliği, hayvan kesimi, ölü gömme vb.) yapmaları beklenmiştir.
-
Aşağılanmış ve ayrımcılığa uğramışlardır.
🔷 Gerçek Hayatta Kast Sistemi: Jati’ler
-
"Varna" teorik bir sistemdir. Gerçekte ise binlerce küçük kast grubu (jati) vardır.
-
Her jati, belirli bir coğrafyaya, mesleğe ve topluluğa aittir.
-
Evlilikler, yemek paylaşımı, ibadet gibi alanlarda da bu jati kurallarına göre hareket edilir.
🔷 HUKUKİ DURUMU VE GÜNÜMÜZ
-
1949 Hindistan Anayasası, kast ayrımcılığını yasaklamıştır.
-
Ancak sosyal ve kültürel etkileri hâlâ sürmektedir.
-
Dalitlerin hakları için mücadele eden birçok sosyal hareket (örneğin Ambedkar hareketi) vardır.
-
Modern Hindistan'da kast sistemine karşı hukuki yaptırımlar, pozitif ayrımcılık (örneğin Dalitlere üniversite ve iş kontenjanı) uygulanmaktadır.
🔷 ÖZETLE
-
Kast sistemi, Hindu toplumu uzun süre yapılandırmış, bireylerin doğuştan bir statüyle yaşamasına neden olmuştur.
-
Dini bir temele dayanır ama zamanla ekonomik ve politik bir yapı hâlini almıştır.
-
Bugün resmen yasaklanmış olsa da, izleri özellikle kırsal bölgelerde hâlâ görülür.