bu kişiye ilk bakıldığında insanın hafızasına kazılacak ilk şey muhtemelen düzgün ve temiz giyimli oluşu olacaktır. düzgün giyimlidir fakat, elinden hiç sigarası düşmez birini yakar birini söndürür, biri gelir biri gider yakar da yakar. tüm o düzgün ve temiz giyim, daha sabahın ilk saatlerinden sigara fabrikasında çalışan işçinin tulumuna dönmüştür. imdadına fısfıs ismail'in cebinde taşıdığına benzer fısfıs ile çekmecesinden eksik etmediği parfümü yetişir.
komplo teorisyenidir. her şeyin altında bir şey yatar, altında yatan şey ise kesinlikle tahmin ettiği şeydir, sanki başka bir ihtimali yokmuş gibi. yanında durursanız sabahtan akşama sizi komplo teorileri ile boğabilir. bu durumlarda acilen yanından kaçmak gerekir. gerçi yanında çok uzun süre durmak da ruhsal açıdan insan sağlığını bozabilir.
konuşmayı çok sever, ama döner döner aynı şeyi konuşur. ertesi gün olur muhabbet baştan başlar. bazı durumlar da radyasyon etkisi bırakması olağandır.
sigara olayına ufak bir dönüş yaparsak, sigaradan dolayı öksürmesi boldur, "öhö öhö öhö" gün içinde saymanın mümkün olmadığı yüzlerce öhö öhösü mevcuttur, uzunca vakit onunla beraber iseniz tüm adaptasyonunuzu bozabilir. bir de bunu buraya yazmalıyım ki, offf puffları da çoktur.
kendi idarecilerinden beklediği şeyleri kendisinin de yapmamasıyla meşhurdur. belki de bu özellik tüm idarecilerde mevcuttur. idareci demişken gücü yettiğine ya da köpek gibi çalışanlara ekstra iş yüklemek hobileri arasındadır bu kişinin. bak! muhtemelen bu özellik de tüm idarecilere has bir özellik. yani hep bu işte bir terslik olmalı demişimdir. çalışanın sırtına binmek, o kişileri hayatından bezdirmek idarecilerin en belirgin özelliği olması ve sonrasında da tüm işi çalışan sırtlandığı için tüm olası kabahatler eşek gibi çalışana yüklenmesi idareciler tarafından; idarecilerin, diğer kaytaran, kendini hiç iş yapmadan pazarlayan kişilere karşı sorumluluğu ise sırtını sıvazlamak ve olmayan iş yükünü hafifletmesi. neyse! bam telime dokundum sanırım kendi kendime.
bu kişiye dönecek olursak, radyasyon etkilerine maruz kalmadan herhangi bir iş sorumluluğu olmaksızın alelade bir zamanda ara sıra görüştüğümüzde, edinilecek sohbetten keyif alma olasılığı mevcuttur. konuşabileceğimiz bir çok konuda, konusuna göre dolu dolu ya da ufak tefek de olsa bilgileri mevcuttur. bir şeyler öğrenebiliriz. ama vakti uzatmadan ayarında tutmak gerekeceğini düşünüyorum. sohbeti uzatmak için, "gel bir sigara içelim" numarası ise en belirgin özelliğidir.
futbolu sever, ev sahibine maç izlemeye gider. takımı yenilirse o gün pek keyfi olmayabilir. ezeli rakibini tutan şahsiyetleri sevmediğini söyler. onları kendi tuttuğu takıma çağırır. ya bu takımı tutarsın ya da bertaraf olursun der. tamam kabul ediyorum bu saatten sonra seninle aynı takımı tutuyorum dersen çikolatalar, yemekler, hediyeler ne istersen artık açık çek verir.
bu yazı bitmiş ya da bitmemiş olabilir. inanın bunu ben de bilmiyorum.
ayrıca, ben öyle olmasını istediğim için, bu yazıdaki tüm karakterlerin ve olayların gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur.
 |
| Photo by Ben Rosett on Unsplash |